Teldolap — 1. Sayı
“Cabinet of curiosities” bir rönesans icadı. O zamanın meraklı tilkileri için bir nesneler vikipedyası, üç boyutlu bir ansiklopedi. Bir odadan söz ediyoruz aslında, kimi zaman da bir dolaptan. İçinde doğa tarihine, jeolojiye, etnografiye, arkeolojiye ve tabii sanata dair şeylerin olduğu bir mekân. Bir hatıralar sahnesi. Sanki sahibinin feysbuk profili.
Teldolap serisinin dolaylı ilham kaynağı da yine bu “cabinet of curiosities” oldu. Olur da yolunuz düşecek olursa bu seriye, sabit bir flâneur gibi görün kendinizi, görünürde birbirine hiç benzemeyen ama kendine has bir içsel mantıkla birbirine bağlanan objelerle dolu bir vitrinin karşısındasınız.
Foto Finiş
Yazlık Sinema
Apocalpyse Now’ın neredeyse bir sene süren çekim macerası boyunca Coppola’nın karısı Eleanor’un tuttuğu günlükler ve yaptığı kamera arkası çekimlerden hareketle yapılmış bir iş. Filmi çekebilmek için kişisel servetini, evini barkını, Godfather serisinden kazandığı tüm parayı ortaya koyan ve akla hayale gelmeyecek bin türlü terslik karşısında tıpkı filmin karakteri gibi cangılın orta yerinde yavaş yavaş kafayı yiyen Coppola’nın macerasını seyretmek hem tüyler ürpertici, hem de çok ilham vericiydi. Az buçuk sinema tutkusu olan, hele de Apocalypse Now’ı seven herkes ibadet gibi seyreder bence bunu. sonra eline kamera alıp film çekmek ister.
Bonus: Sonradan Chicken Translation adlı eseriyle büyük ün kazanacak olan Sofya’nın çocukluğunu görmek de cabası.
Halk Kütüphanesi
Aşağıda resmini gördüğünüz hanfendi Alice Munro. Kendisi Kanadalı. Tıpkı akçaağaç şurubu gibi, renkli çorap castin gibi yahut Ben Johnson gibi. Ama onlardan farklı olarak Alice Munro, dünyanın en iyi hikâye yazarlarından biri. Poza yeltenmeden, büyük görkemli cümleler kurmadan, yazıyla sizin aranıza girip devasa egosuyla hellooooo diye sinirinizi bozmadan, tekinsiz bir akışkanlık ve serinkanlılıkla hikâyeler anlatıyor. Alelâdenin içindeki koru, insanlık halinin kör noktalarını tek fırça darbesiyle dımdızlak çıkarıveriyor karşınıza. Çehov gibi diyeceksiniz, belki Çehov’dan da iyi.
Kuzey Amerika edebiyatının haşarı çocuğu (ahahah dünya tatlısı bir klişe değil mi?) Jonathan Franzen’in onun için, “Alice Munro has a strong claim to being the best fiction writer now working in North America…” demesi boşuna değil. Yani diyor ki, “Alice Munro bizim diyarın en kıyak edebiyatçısı desek başımız ağrımaz.” Bence de ağrımaz. Alice Munro okuyalım!
Hesap Takip
Mimari, şehir planlama, buna benzer incelikler için: https://twitter.com/Seda_Ozen
Bizde bir türlü yeşeremeyen İngilizce sözlü uzun yazı/reportage geleneğinin derlendiği, neredeyse her konuda okunacak bir şey bulunan:
Site(m) Sevgiden Doğar
Bunu muhtemeln biliyorsunuz ama olur da bilmiyorsanız diye. İngilizce sözlü hafif Batı kültürüne doyuruyor, düzenli güncelleniyor, küçük yaştan itibaren dünyadaki her türlü ilginçliği bilmek isteyen şaşkalozlara hitap ediyor.
Hakîki Köy Kolajı
şiir: Jack Gilbert
görsel: Gugır Sitrit Viıw, Kars
kolaj: Ben
Sesime Gel
Kaybolmaya yüz tutmuş zihin sanatlarımızdan biri olan limboculuğun en nadide uygulamarından birini hemen şimdi dinlemezseniz, Aşağı Jakarta’da bir ihtiyar çok derin bir ah çekecek.
Wynton Marsalis Quintet with Sachal Jazz Ensemble at Jazz in Marciac 2013
https://www.youtube.com/watch?v=e85wO8rsCoQ
Lafolimpiks
Parantez içine hikmet sokan Borges seksiliği diyor ve…
Kısasa Kısas
Ziya Osman Saba’nın “Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi” ne kadar latif bir hikâyedir oysa:
Garadaban
En sevdiğim üç özelliğim alçakgönüllü olmam, Uşaklı olmam ve stres altında hakıki köy tulumu gibi darmadağın olmam.
Listecilik
Baştan başa bir faszinasyon yatağı olarak Kuzey Kore ve onunla ilgili İngilizce yazılmış on süper kitap. Halka ve Olaylara Gardiyan’ın derlemesi:
Bağlama
Bu neydi böyle gı? Yahut, geleneksel bir çalgımızdır. Esen kalın!