Tatsuta Irmağı’nda yüzen akçaağaç yaprakları

Deniz Arslan
2 min readMar 11, 2022

--

Ekin beni Futurium diye bir yere götürdü geçenlerde. Orada gezerken bu meşhur resimleri arka plan yapabildiğin selfie varyetesini görüp bir sürü resim çektik. O resimlere bakarken de aklıma bizim Hasan geldi. Anlat Hasanım:

Fotoğraf: OECD ülkeleri arası satranç yarışması dokuzuncusu Deniz Arslan

Beklediğim gol hayali Ercan Taner sunumuyla geldi: “Attı! Attı! Hokusai attı, iki oldu! Hokusai attı, iki oldu!” Kafamın içindeki Ercan Taner’in aklına nereden geldiyse Hokusai’den bahsetmek, beni o Starbucks’dan alıp dünyalar güzeli deytim Aylin’e, Beylerbeyi’nde serin bir bahar akşamına, önümüzde yarısı içilmiş birinci dubleler (onunki tek-duble arası olacak şekilde) eşliğinde ah ne güzel de anlatıyordum, sigaramdan bir nefes çekip küllüğe bıraktıktan sonra, rakıdan bir kedi yudumu, çatalın ucuyla az bir şey girit ezmesi falan, konuş Hasan, anlat Hasan:

“Şimdi bunu imparatorun sarayına çağırıyorlar, başka bir ressamla yarışacak. Büyük bir şenlik var, o zamanlar meşhurmuş bu şenlikler, günlerce sürermiş. Bir acı yel kalırmış bahçede sensiz. (burasında Aylin ayılıp bayılacak gibi oluyor, hayallerimde öyle şahane bir deytçiyim ki, aklım duruyor!) Neyse, öteki ressam dev bir bez açmış, boyamış da boyamış, böyle devasa, görkemli bir şey. İmparatorun tabii dibi düşmüş, ‘Vay arkadaş, naptın sen böyle’ falan demiş. Hokusai o sırada Alex’in yokluğunda oyunkurucu oynayan Maldonado gibi, ne yapacağını şaşırmış. (bak ama futbol referansı olmadı, kızı kaybediyorsun, topla artık burada) Hokusai ne yapmış biliyor musun, almış eline boya tenekesini, böyle boydan boya bir mavi atmış duvar boyuyormuş gibi. Sonra demiş, ‘Bana bir tavuk getirin!’ Capon’da tavuktan bol ne var, hemen yakalayıp getirmişler bir tane. Tutmuş bu tavukcağızı boynundan, ayaklarını daldırmış kırmızı boyaya, salmış yerde duran tuvalin üstüne. Tavuk ‘bak bak bak’ diye diye iki yana gezindikten sonra (burada tavuk taklidini iyi yaptığım için gülüyor), başını alıp gitmiş. İmparator tabii unimpressed (İngilizce kelimeyi az ve dengeli sokuyorsun, güzel, neticede bütün gün deadline set edip, toplantı cancel eden bir kız var karşında). Demiş, ‘Bu ne Hokus gardaş?’ Hokusai da cevap vermiş!”

Burada tabii duruyorum, işte rakıdan bir yudum, kavundan bir dilim falan, sönmekte olan sigarayı bas.

“Demiş ki, ‘Haşmetmaapları, eserimin adı Tatsuta Irmağı’nda yüzen akçaağaç yaprakları!’”

--

--

Deniz Arslan

Ülkemizin en önemli yalançıları arasında gösterilen, serbest meslek sahibi, emekli diplomat. Pantolon eskitmecede Balkan dördüncüsü.